Çevre Ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce:

TAKİP ET

Çevre Ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce:

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Türkiye’nin son 300 yılda kendi değerlerinden, kültüründen kaçan hatta reddeden bir çizgide hareket ettirildiğini belirterek, “Şimdi ise tam tersine, kendine gelme, kendisi olma kavgası veriyor Türkiye” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Şehir Kimliği Çalıştayı’na katılan Bakan Güllüce, yaptığı konuşmada, Şanlıurfa’nın kimliğinin Hz. İbrahim Peygamber’den itibaren belli olduğunu söyledi. Amacın kentin kimliğini ortaya çıkarıp, tüm dünyaya tanıtmak olduğunu belirten Güllüce, Şanlıurfa’da doğmanın büyük bir kısmet olduğunu ifade etti. Şanlıurfa’ya geldiğinde Mekke’ye gelmiş gibi hissettiğini vurgulayan Güllüce, “Ben Urfa’ya birkaç kere geldim. ‘Su içindeki balıkların akrabalığı’ mantığı çerçevesinde, havaalanına indikten sonra bir lahuti hal sarar insanı Urfa’da. Bir manevi hal sarar insanı. Hele Balıklıgöl’e gittikçe de o ruh hali, üzerinize basar. La teşvik, kendinizi Medine’de hissedersiniz. Ne mutlu size Urfalısınız. Urfalı olmak, sorumluluklar da getiriyor. Hz. İbrahim’e layık olmayı gerektiriyor. O ruh kimyası ile donanmayı gerektiriyor” dedi.
YERLİLİK HAREKETİ
Bakan Güllüce, son 3 asırda Türkiye’de gittikçe artan şiddette, kendisinden, kültüründen ve değerlerinden kaçan çizgide hareket ettirildiğini söyledi. Güllüce, “Bu kendinden kaçma, dil için de, inanç için de, musiki için de, tarih şuuru için de geçerli. Son 15 yıl öncesine kadar tüm şiddeti ile devam ederken, bugün ise gittikçe azalan bir noktaya geldi, bu kendinden kaçma. Tam tersine kendine gelme, kendisi olma kavgası veriyor Türkiye. Çok şükür, yeniden ayağa kalkan, yeniden büyük düşünen, yeniden idealler ortaya koyan, yenden medeniyet tasavvuru içerisinde olan bir Türkiye’ye doğru gidiyoruz. Bizim Edirne’den Ardahan’a güzel bir yurdumuz var. Bizim kafamız, aklımız, beynimiz, ideallerimiz, Edirne ile Ardahan arasında sıkışmaz. Bizim ideallerimiz. Bütün küre-i arz’da geçerlidir. Özellikle de Ortadoğu’da geçerlidir. Kafkaslar’da, Balkanlar’da geçerlidir. Ama tüm dünya içinde medeniyet tasavvuru vardır. Olmalıdır. Bunun ihlası ile ilgili de gayret göstermek görevimizdir. Medeniyet ihlası, özellikle Urfa’nın ve Urfalı’nın en fazla yük alacağı illerimizden birisidir. Madem biz ‘Hz. İbrahim’den geliyoruz’ diyoruz, bu şerefin getirdiği böyle de bir külfet vardır. Allah hepimizi İbrahim’in yolunda eylesin. Ve yerli kalmayı, yerliliği güçlendirmeyi, yeniden büyük medeniyetler ihya etmeyi, inşa etmeyi ve tüm dünyaya da bu medeniyet tasavvurunu, ihracını yapmayı nasip etsin. 5-10 yıl öncesine kadar bizden bir şey olmaz diyen, basın, gençlik varken, bizden her şey olur, biz her şeyi yaparız, diyen, biz büyük ülkeyiz, biz büyük ülke olma yolunda hızla ilerliyoruz, başka ülkelere rehber olan, örnek olan, fener olan bir ülke durumuna doğru her geçen gün gidiyoruz. Bu hepimizi mutlu eder” diye konuştu.
Konuşmasının ardından Bakan Güllüce, Çalıştay’dan ayrılırken, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç ise Şanlıurfa’nın şehir kimliği üzerine ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını ifade eden Başkan Güvenç, “Mart ayında da Yazarlar birliği ile Şehir tarihçilerini Şanlıurfa’da buluşturacağız. Tarih yönden Urfalı ve farklı illerden gelen uzmanlarla Şanlıurfa’nın tarihi ve geleceğini konuşacağız. Bu toplantılar Türkiye’deki gelişim ve değişimi göstermektedir” dedi. Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürüyle her yerinin hazine olduğunu anlatan Güvenç, şöyle devam etti:
“Göbeklitepe’si, Şuayip Şehri, Konakları, Camileri ve çok çeşitli varlığı ile tarihi konuda söylenecek çok şey var. Yapılacak çok şey var. Bu şehre herkes sahip çıkıp el vermeli herkesin fedakarlık göstermesi lazım. Herkesin taşın altına ellerini sokması lazım. Hiçbir Belediye Başkanın, Devlet Reisinin ellerinde sonsuz kullandığı bir kaynak yoktur. Maharet ellerindeki ile en iyisini üretmek. Bunun içinde toplumsal destek, toplumsal şuur ve toplumsal bilinç üst düzeye çıkarılmalıdır. İnşallah bu toplantı ve bu çalıştay bunlara ışık tutar. Bakanlığımızın davet edeceği üst düzey Akademisyenler ve konun uzmanları bizlere yardımcı olacaktır. Urfa’nın heryeri bir hazinedir, yeterki el atalım, yeter ki müdahale edelim. Tüm konuklarımıza teşrifleri için çok teşekkür ediyorum.”

Töreni