"Kızılelma" yol hikayesi oldu

TAKİP ET

Öncelikle bir yolcunun yol hikayesine dönüşen Kızılelma'yı anlatacağım sizlere.

Kızıl Elma ülküsü nedir? Kızıl Elma ülküsü ne anlama gelir? sorusu bu son dönemde çokça araştırılıyor. Kızıl Elma ülküsü, Mehmetçik'in istikamet neresi sorusuna verdiği "Kızıl Elma" yanıtı ile gündeme oturdu.
Kızıl Elma, Türk mitolojisinde Türkler ve de özellikle Oğuz Türkleri için üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan ülküler veya düşleri simgeleyen bir ifadedir.
Türk milliyetçiliğinin önemli sembollerinden birisi olan Kızıl Elma imgesi, Türk devletleri için bir hedefi ve amacı simgeler. Ulaşılması gereken bir yeri, fethedilmesi gereken bir beldeyi ifade ettiği gibi kimi zaman bir devlet kurma idealini, kimi zaman cihan hakimiyeti idealini, kimi zaman da Türk birliği idealini ifade etmiştir.


Kızıl Elma imgesinin tam olarak ne zaman, nerede ve nasıl ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte yaygın anlayış, Osmanlı ile birlikte tarihe ve edebiyata mal olduğu, Osmanlılar döneminde özellikle Batı memleketlerine doğru yürütülen cihadın bir sembolü olduğu yönündedir. Kızıl Elma ülküsü özellikle yeniçeriler arasında yaygınlaştırılmış ve onların savaşma azmini yüksek tutmak için kullanılmış; Ziya Gökalp, bu imgeyi Turan Ülküsü ile birleştirerek ona yeni bir anlam kazandırmıştır.  

İÇDAŞ Genel Müdürü Bülend Engin'in yaptırdığı dev tabela ise Kızılelma'yı bir yol hikayesine dönüştürdü. 
Önce şaşıran binlerce sürücüden biri yaptığı paylaşımla Kızılelma'ya hasreti dile getirdi belkide...


Paylaşılan hikaye ise şöyle:

"Yolumuz KIZILELMA"

Uzayıp giden yolların kıyısında bir levha. Yalnız başına. Uzanmış dua eden bir el gibi .
”Ey TANRI
İcabet et bu duaya
Bizi de kavuştur KIZILELMA’ya”
Soruyorum karşısındaki benzin istasyonundaki pompacıya. Kim diktirdi bunu diye. Bülend Engin diyor genç. İÇDAŞ müdürü Bülend Engin. 

Biga Çanakkale yolunun 19. Kilometresinde duruyor şairin  mısraları. 
O şair ki Ziya Gökalp. Türk mefkuresine adanmış bir hayat. Mısra mısra. Cenneti Turan olmuş. Düşüncesi ruhumuza bayrak. Durdurup aracımı, durdurup çılgınca tükettiğim zamanı duruyorum yol kıyısında. Yüzlerce atlı koşuyor Malazgirt’te tozu dumana katarak. Binlerce kıvılcım parlıyor yüreğimde şimşek şimşek. Kim durdurabilir ki bizi aynı ülküye gönül verirsek. Mısralar dökülüp levhasından aydınlatıyor içimi. Derin bir nefes alıyorum rahmetle andığım atalarımın nefes aldığı gökten. Gökalp’e bakıyorum. Mavi gözlerini görüyorum son kahramanın. Alpaslan, Fatih, Mustafa Kemal. Anlıyorum. Kızılelma idi bizi BİZ yapan.
Bir Levha. Çanakkale yolu kenarında.
Bir ülke. Bininci yılına koşan.
O levha yalnız değil artık.
Her yol KIZILELMA’ya gidecek
O mısralar yüreğimize işlediğinde…