Kocaman bir karmaşanın içinde yürümeye başladım seninle...
Ben nasıl sen olabilirdim ki... nasıl?
Bu sevgi ve huzurun yoluydu cancağızım...
Yüreğindeki tüm yangınları kendi yangınlarım gibi algılayabilmek hayır hayır tam olarak bunu yaşayabilmek...
Sen olmak sen gibi olmak algıları yıkıp tüm benliğinde bunu yaşamak...
Ben sen değilde biz olabilmek..
Şimdi kaldır başını bak gökyüzüne ...
Bak aynı maviye bakıyoruz seninle.....
Sabah aynı alarmla kalkıyoruz belkide...
Bak sofrada aynı ince belli bardak...
Tavşan kanı diyorlar ya bak işte ondan....
Sonra bir haber geçiyor alt yazı....
Orda ciğerleri yanan analar..
Bak ağlıyoruz birlikte...
Ben sen biz oluyoruz işte...
Umutsuzca atıyoruz kendimizi sokağa ...
Arnavut kaldırımlarını arşınlıyoruz usulca ...
Hüznün son duraklarında ....
Güneş aynı derecede okşuyor yüzümüzü ...
Gördün mü? Karşı kaldırımdaki sarı çocuğu...
Annesinin eteğine sarılmış sıkıca..
Kocaman gülümsemesiyle bakıyor sana..
Karabulutlar dağılıyor etrafında..
Bir gülümseme doğuyor dudaklarında...
Bak şimdi gülüyoruz birlikte....
Ben sen biz oluyoruz işte.....