Afrika’nın Bağımsızlık Serüveni Osmangazi’de Yorumlandı

Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen ‘gönül coğrafyamız’ adlı programda, hayatını Afrika ülkelerinin sömürgeden kurtulup bağımsızlığı için adayan Senegalli akademisyen Cheik Ante Diop’un hayatı ele alındı.
Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri Nijerli İbrahim Bachir Abdoulage ve Togolu Traore Taoufik Kassa, Senegalli araştırmacı ve bilim adamı Cheik Ante Diop’un hayatını ve Afrika ülkelerinin bağımsızlığı için yapmış olduğu mücadeleleri anlattı. Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi ve Osmangazi Belediyesi tarafından birlikte düzenlenen etkinliğe Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Erkan Albayrak da katıldı. Etkinliğe özellikle Afrika’dan eğitim için Türkiye’ye gelen siyahi öğrenciler büyük ilgi gösterdi.
Diop’un yaptığı bilimsel araştırmalarla Afrika tarihini yazarak Afrika ülkelerinin dünya tarihinde kabul görmesini sağladığını ifade eden Abdoulaye ve Kassa, “Diop dünyaya geldiğinde, Afrika 16. yüzyılda başlayan kölelik sisteminin bir başka formatla devam eden şekli sömürgeciliğin işgali altındaydı. Ante Diop, Afrika’nın batılı ülkelerin sömürgesinden kurtulmasının ve gelişmesinin Afrikalıların kendi kültür ve tarihlerini koruyup bundan güç alarak mümkün olacağını öngördü. Kölelik ve sömürgecilikten önce Afrika’nın şanlı bir tarihe sahip olduğunu savundu. Cheik Ante Diop, 1954’te ’Zenci Milletleri ve Kültür’ adlı eserini yayımladı. Bu eser onu Afrika tarihinin babası kılar. Bu eserle zencileri dünya tarihinin dışına püskürten verimsiz geçmişi, insanlığın tarihine hiç bir katkıda bulunmayan bir ırk olarak kabul eden sömürgeciliğe karşı sert bir tavır koymaya çalıştı. Bu algıları da ayrımcılık olarak görüp ve kınadı. Onun bu eseri daha sonraki zamanlardaki tezlerinin bütünlüğünü temsil etmektedir" dedi.
Ante Dop’un, Afrikalıların kendi tarihlerine dönmelerini ve Afrika’nın tarih devamlılığını sağlamak amacıyla önemli çalışmalara imza attığını ifade eden Abdoulaye ve Kassa, “Diop, hayatı boyunca dünyanın ırkçılık anlayışından kurtulması gerektiğini savundu. İnsan biyolojisinin bir olduğunu vurgulayarak ırksal ayrımcılığı önleyecek bir eğitim zeminini hazırlanması için mücadele verdi. Makale ve kitap yazdı. Dünyanın birçok ülkesinde seminerler düzenledi. Hayatının 40 yılını Afrika’nın özgürlüğüne, bağımsızlığına ve serbestleşmesine feda etti. Sadece Afrika değil, tüm dünya ona çok şey borçlu” ifadelerini kullandı.