Ak Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, TBMM’de yaptığı konuşmada Suriyeli
mülteciler konusunda Avrupa’nın tutumunu eleştirirken, Türkiye’nin mültecilere verdiği
desteğin önemli olduğunu belirterek; “Biz, zulümlerden kaçan yaklaşık 3 milyon mülteciye
sığınak olmaktan, barınak olmaktan gocunmayız.Bizim için ekmeğimizi bölüşmek lütuf değil
şereftir” dedi.
Ak Partili Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, TBMM’de İçişleri Bakanlığı bütçesine ilişkin
yaptığı konuşmada Türkiye’nin tarih boyunca savaştan kaçanlara ayrım yapmadan sığınak
olduğunu ifade etti. İçişleri Bakanlığı için mülteciler konusunun önemli olduğunu belirten
Gider; “Suriye ve Irak’taki devletsizlik durumuyla beraber bir insanlık sorunu çıktı
ortaya.İnancım odur ki bu dramının siyasi mülahazalara konu edilmesi , bu durumdan siyasi
rant beklenmesi en az olayın kendisi kadar insanlık adına üzücü bir durumdur.
Biz 2000 yıllık devlet geleneğine sahip bir milletiz. Devletimizin ve milletimizin mülteci
kardeşlerimize karşı göstermiş olduğu misafirperverlik, bizim için yeni ve konjonktürel bir
gelişme değil; mazisi yüzyıllarla ölçülen kadim devlet geleneğimizin temel taşıdır.
Ve bu aziz millet tarih boyunca kendine sığınanları insani bir yaklaşımla ele almış;mazlumun
derdiyle dertlenirken etnik, dini, mezhebi ya da siyasi tartışmalara izin vermemiştir.
Selçuklular, Moğol zulmünden kaçanların son sığınağıdır 15. Yüzyılda Seferad Yahudilerini,
17. Yüzyılda Macarları, 18. Yüzyılda İsveç, Macar ve Polonyalı göçmenleri kabul eden
Osmanlı İmparatorluğu olmuştur. Cumhuriyetimizle de bu tavır devam etmiş , mazlumlara
her daim kucak açılmıştır. 2.Dünya Savaşında Nazi Almanyası’ndan kaçanların sığınağı bu
topraklardır. Bu topraklar İran-Irak Savaşı’nda yerlerinden edilen yaklaşık 50 bin Iraklıya
hamilik etmiştir. I. Körfez Savaşı’nda Saddam zulmünden kaçan 500 bin kardeşimize de
Bosna Savaşı’ndan kaçan mazlumlara da Kosovadan kaçan ezilmişlere debu aziz millet , bu
büyük devlet kucak açmıştır. Son on yılda tanıklık ettiğimiz yeni göçler ve insanlık dramları
ise şüphesiz ki Dünya tarihinin en acı sayfalarından birini oluşturmaktadır. Yaşanan iç
mücadelelerden, Mezhep çatışmalarından ,DAEŞ belasından, türlü etnik gruplardan Eset’ten,
PYD’den zulüm görenler tüm dünya ülkelerinin gözü önünde katledilmekte ya da
vatanlarından kaçmak zorunda bırakılmaktadırlar” dedi.
“AYLAN BEBEK BELLEĞİMİZDE”
Mülteci krizinin uluslararası boyutuna değinen Gider; “Avrupa’ya geçebilmek adına teknelere
doldurulan bu insanların dramları; Aylan bebeğin dramı, Ayvacık/Çanakkale açıklarında
batan teknede hayatını kaybeden yedi çocuğun dramı hala belleklerdedir. Yalnızca son iki
senede özgürlük hayalleri kuran 1.000’den fazla insan, Ege Denizi’nde yaşamını yitirmiştir.
Tüm bu çabalara karşın Avrupa’ya ulaşabilen, kabul edilmeyi bekleyen insanların yaşadıkları
ise ayrıca ibretliktir. Daha iki gün önce Makedonya polisinin saldırdığı mültecilerin basına
yansıyan fotoğrafları malumdur. Düşünün ki, tüm Avrupa ülkelerinin kabul ettiği toplam
mülteci sayısı Türkiye’nin ancak onda biri kadardır. Biz, zulümlerden kaçan yaklaşık 3
milyon mülteciye sığınak olmaktan, barınak olmaktan gocunmayız.Bizim için ekmeğimizi
bölüşmek lütuf değil şereftir. Biz misafirlerimiz için sekiz milyar dolar harcarken, kimi
Avrupa ülkeleri ,sığınmacıların ziynetlerine göz dikip,daha ülkelerine gelmeden insanların
değerli eşyalarına el koymayı planlayabilmektedirler. İçişleri Bakanlığı işte bu insani ,
kapsamlı ve meşekkatli yolda çok önemli görevler üstlenmektedir” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: