“Çanakkale Berberi” isimli bloktan ‘Çanakkale İçinde Cee-Mat Oyunu’ başlığı ile
okura duyurulan yazıda ilginç tespitlerde bulunuldu. Daha önce Çanakkale basını
üzerinden kurgulanan yazıya benzer nitelikte olan yazıda tek eksik gazeteci Cemal
Oral’ın olmayışıydı. Diğer karakterler ise okuyanlara ‘pes’ dedirtti.İşte o yazı ve o
anlatım…
ÇANAKKALE İÇİNDE “CEE-MAT” OYUNU
Çanakkale tarihi, mitolojisi ile ibret vesikasıdır. Bugün bütün dünyada "oyun", "hile", taktik ve
strateji deyince akla gelen sembol "Truva Atı"dır. Dünyada bilinen ilk savaş hilesi olması yanı sıra
en çok bilinendir bu at. O yüzden hem Truva ören yerinde, hem de şehir merkezinde kordonun en
afilli yerinde "Truva Atı" yer alır. Her gören önünde fotoğraf çektirir bu atın. Çanakkaleliler ise
gurur duyar atlarıyla. Bu at gerçekte hilenin sembolü de olsa, meşhurdur ya...!
Diğer taraftan yüz yıl önce İlyada destanında Akha komutanı Agamemnon'un adını taşıyan Amiral
gemisi öncülüğünde yedi düvel tekrar saldırmıştır bu topraklara. Bu defa yanlarında Truva atları
olmadığından olsa gerek geçememişlerdir bu toprakları.
Truva Atının huyundan mı, suyundan mı hile ve desise eksik olmaz gündelik hayatından
Çanakkale'nin. Politikası her yerden farklıdır. Kimin eli kimin cebinde, kim kimin neyi nesi, kim
kimin fesi öyle hemencecik bilinmez. Adamı çırak çıkarır politikada Çanakkale. Bakarsınız aynı
şirkette ortaktırlar, ancak farklı siyasi partilerde birbirlerine atıp tutarlar. Bakarsınız devir Cemaat
devridir. Yüzlerce üyesi olur cemaat derneğinin. Ortak işler kurulur gemiler alınır, paralı sulara
salınır. Cemaatin önde gidenlerinin mazotu diğer mazotlardan daha makbul bulunur, her yerde
önce onun mazotu kabul olunur. Arabaları al al allanır, pul pul pullanır. Cemaatin Derneğinde çiğ
köfteler ikram olunur, mühim adamlar gelir mühim mühim işler konuşulur. Üniversitesine Rektör
bulunur, o STK senin, bu STK benim denir işe koyulunur. Benim koltukta gözüm yok, ben koltuk
istemem dese de Cemaatin Başkanı, seçim olur STK yönetim kurulu koltuğuna kurulur.
Ne olursa ondan sonra olur.
Cemaatin işleri, fişleri, dijital sesleri, Pensilvanya adresleri ve iktidar hevesleri afişe olur. Kızılca
kıyamet kopar memlekette. Cemaat tu kaka olur. Çanakkale'de ise öyle olmaz. Karlı işler
birdenbire bırakılmaz. Cemaatin başı ayrılsa da dernek başkanlığından, onun kanadına bir
Kelebek konar, işleri yine dolar taşar. Ancak dünya işlerine çok kaptırınca kendini yönetim kurulu
koltuğunu toz kaplar. Devamsızlıktan koltuğu yedek üye kapar. Arabası mazotu makbul dostuyla
birlikte basından öğrenirler koltukların gittiğini !
Koltuk merakları yoktur da bu kendini ahirete adamışların, kibirleri çoktur.
Basarlar yaygarayı Cemaat Tiyatrosunda. Başkan İstifa, Başkan İstifa!
Başkan istifa etsin isterler. Tam kadro Cemaat Tiyatrosunda. Daha iki yıl önce gırtlak gırtlağa
kavga ettikleri, ana avrat düz gittikleri, küfürleştikleri gönüllü Can düşmanları da katılır bu koroya.
Başkan istifa ! Başkan İstifa!
Cemaatin Aynalı Pazarlaması naklen duyurur yaygarayı. Cemaat demek, sayfa sayfa reklam
demek, ticaret demek, para demek. Hani nerede hareket, orada bereket. Aynalı Pazarlamadan
manşet üstüne manşet. Ha gayret, Doğan görünümlü şahin abin gelir ziyaretine. Bayram
harçlığını hak ettin yine.
Başkan döner bakar bunlara "Buyrun, meraklıysanız siz önden buyurun istifaya" der.
Olur mu öyle şey Başkan. Şaşırdın mı sen? Onlar istifa sofrasına değil, "istifade sofrasına
maiyet". Balkanlardan esen rüzgar da katılır bu sofraya. Karaca, geyik desen; hisse hisse
ortaktır bu işlere. Çanakkale burası. Rüzgarın kenti. Rüzgara göre dümen kıranların başkenti.
Rüzgarlarla karışık Yıldırım düşer de ormanının üstüne, ne alliyi bırakır ne de valliyi. Yıldırım bu,
sual mi olunur kudreti? Allah'ın ormanına dört yüz milyon kira mı olur? Aşındırılır kapıları
Ankara'nın; vasfı bile değişir icabında ormanın. Bakarsın üç gün sonra düz vasıfsız hazine arazisi
oluverir şimdi Orman dediğin. Tabiki de Vatan Millet ve Yıldırım için. Değişir de ormanların tahtı,
değişmez mi Truvalı iş adamlarının bahtı. Değişir elbet. Santral demek milyar dolar iş kaça
bölünecek demek. Çevrecisi mahkemede sürünürken santrallerin, Truvalı masalarda mıcırı
benim, çimento işi terTemiz senin, betonu onun, inşaatın güvenli yükseleni benim, çetinlisi
senin, işçinin karın doyurucusu şurdan, kıyafetçisi burdan,taşçısı Biga'dan, işçisi ordan burdan,
kafalar duman Duman. Sözler kesilir, millete vekillerden. Cemaat bu her yerde vardır eli. İstihdam
edilir cemaatin yatırım holdinginde müsteşarın yeğeni. Pazarlanır şehrin kirazlı, burunlu sahilleri
ve muhtemel istikbali bir elden. Bi tarafına santralleryapılsın diye megavat megavat, bi
tarafına Oteller dikilsin diye kat be kat. Korkma bunun için var şanlı tarihin. Bunun için şehit oldu
yedi ceddin. Santrallere, otellere kurban olsun sahilin. Su akar güldür güldür, işler
tam ülgürülgür.
Ne Başkanmışsın be. Bir estin, bir gürledin düşmanları bile birleştirdin.
Çanakkale bugün Cemaat Tiyatrosunun sahneye konduğu yerin adı. Cemaatin ne istediğini
anlamak için millercezahmet edip, Pensilvanya'ya filan gitmeyin. Aynalı Pazarlamayı okuyun
kafi. Demedi demeyin. Okuyun bak. Okumayan kafir olur ona göre
Yorumlar
Kalan Karakter: