“Çanakkalemizin Üzerinde “Kara Bulutlar” Dolaşıyor. Termik Santraller Çanakkale’yi Bitirir”

Adnan İlter Biga Yarımadası na yapılması planlanan 15 adet termik santral ile   ilgili bir açıklamada bulunarak yaklaşan tehlikeye dikkat çekti.
Sahip olduğu eşsiz doğası ve tarihi ve değerlerinin yanı sıra tarım ve hayvancılık ürünleriyle de hem yurt içinde hem de dünyada önemli bir yere sahip olan Çanakkalemizin üzerinde “Kara Bulutlar” dolaşıyor.
Şu anda Biga Yarımadası olarak adlandırılan geniş coğrafyada, halen çalışanlara inşaat süreci ve çeşitli izin süreçleri devam edenler de eklenince, toplamda 15 adet termik santral kurulmuş olacak. Bu durum, poyraz rüzgarlarının hakimiyeti üzerine kurulu Çanakkalemiz için son derece endişe vericidir.
Termik santraller, hem ulaşım maliyetlerinin düşüklüğü hem de kullandıkları suyun bedava olması nedeniyle deniz kıyısında kurulurlar. Ancak, kenarında konuşlandırıldıkları denizin doğasını bozarlar.
Yaşamı olumsuz etkilerler. Aynı bölgedeki santrallerin sayısı arttıkça, zehirlediği bölgenin çapı da genişler. Ne var ki Çanakkale'de sadece kıyı şeridi değil, altın madeni şirketlerinin göz diktiği, köylülerin sondaj çalışmaları ve doğa talanına karşı yaşamı savunmak için direndiği Kaz Dağları da termik santral tehlikesi ile karşı karşıya.
Fıstık çamı, kızıl meşe ağaçları ve tarım arazileriyle kaplı ruhsat sahasının etrafında göletler, akarsular, kuru dereler ve çok sayıda kuyu yer alıyor. Termik santralin soğutma suyu olarak, Gönen Barajı`na kadar uzanan bu havzadaki kaynaklar kullanılacak. Köylünün içme ve sulama suyu bitince yeni kuyular açılacak.
Projenin ÇED başvuru dosyasında yer alan bilgilere göre Kaz Dağları`nın eşsiz doğasında, köylülerin yaşam alanlarının ve su kaynaklarının tam ortasında 25 yıl boyunca, açık ocak işletmeciliğiyle 65 milyon ton kömür çıkarılacak.
Toprağı oyarak çıkarılan kömür, termik santralde yakıldığında yılda 1,5 milyon ton kül oluşacak. Yılda 465 bin ton cüruf, proje sahasındaki kül depolama alanında toplanacak. Kaz Dağları’nda hakim rüzgârların etkisiyle o küller Yenice`den Çanakkale`ye, Edremit Körfezi`ndeki zeytinliklerden Balıkesir`e kadar savrulacak.
Sonuç olarak, bölgede art arda Termik santrallerin kurulması, sadece Çanakkale-Gelibolu’nun sembolü olan sardalya gibi balıklarla balıkçılığı değil, Çanakkale ile özdeşleşen domates, Lapseki’de üretilen kiraz gibi tarım ürünlerini, zeytinciliği, Ezine ile özdeşleşen peynir gibi süt ürünleri ile bağlantılı olarak hayvancılığı da bitirir.
Tüm bu olumsuzlukların karşısında, Bozcaada'da harika bir alternatif enerji üretimi örneği var. 2000 yılında kurulan 10,2 megavatlık Bozcaada Rüzgar Enerji Santrali BORES, aynı enerjiyi üretecek bir kömür santraline göre, 1 milyon 400 bin ağaca eş değer oksijen tasarrufu sağladı.
Asıl amacı adanın doğal yapısına ve kaynaklarına zarar vermeden, doğayı kirletmeden enerji üretmek olan bu santral sayesinde ilçe halkı elektriksiz kalmadı.
Rüzgar santralinde doğal gaz, kömür, petrol gibi bir yakıt tüketimine ihtiyaç olmadığı için yakıt tüketimi sıfır. Bu haliyle doğaya da zarar vermiyor, havada bir kirlilik yaratmıyor. Rüzgar enerji santrali, aynı enerjiyi üretecek olan bir kömür santralına göre, türbin başına 82 bin ağaca eş değer oksijen tasarrufu sağlamaktadır.
Onun yerine kömürle çalışan 10 megavatlık bir termik santral kurulsaydı, çalıştığı sürece sürekli havadaki oksijeni yakıp havaya karbondioksit salacaktı. Ağaçlar da karbondioksiti oksijene çevirmek için mücadele verecekti.
Termik santrallere karşı olmak, sanayiye ve enerjiye karşı olmak değil, doğamızın ve çevremizin zehirlenmesine karşı olmaktır. Yaşamın sürdürülebilirliği için çevre bilinci ile hareket etmek, günümüz ve geleceğimiz adına, sahip olmamız gereken en büyük sorumluluk ve zorunluluktur.
Bu nedenle iş adamından sanayicisine, siyasetçisinden yerel yöneticisine, üniveristesinden sivil toplum kuruluşları, derneklere ve sendikalara kadar hepimiz ortak bilinçle hareket etmeliyiz.
Yıllardır konuşulan Çanakkalemizin geleceğini şekillendirecek olan Kent Eylem Planı’nın da bir an önce hayata geçirilmesi bir turizm kenti olan Çanakkale için büyük önem taşımaktadır.