AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ve yandaşlarının kendisini hedef aldığını belirten CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek yaptığı yazılı basın açıklaması ile Bülent Turan’a yine çok sert ifadelerle cevap verdi. Terör örgütüyle ilgili bakanların yaptığı açıklamaları yapmasının ne kadar doğru olduğunu belirten Muharrem Erkek yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Geçtiğimiz Perşembe günü İl Başkanlığımızda yaptığım basın açıklamasının ne derece doğru olduğunu, yerine ulaştığını bir kez daha görmüş olduk. Bülent Turan ve tetikçilerinin saldırıları bunu ispatlamaktadır. Sorduğum tek bir soruya, PKK ile ortaklıklarına ilişkin sözlerimin tekine dahi yanıt veremeyecek durumda olanların bana saldırması iyi bir şeydir. Biz, bildiğimiz doğru yolda yürümeye devam edeceğiz. Siz de gerçeklerden korkmaya devam edeceksiniz.”
“HAK ETTİKLERİ YANITLARI ELBETTE VERECEĞİM”
“Çanakkale’mizin daha önce de AKP milletvekilleri, yöneticileri vardı. Hepsi saygılı, sözlerine dikkat eden, hemşerilerimizi kutuplaştırmayan açıklamalara imza atarlardı. Oysa bugün AKP’nin Çanakkale’deki yönetici kadrosunun tek işi hemşerilerimizi kutuplaştırmak; ahlaklı, ilkeli ve dürüst hiçbir siyasetçinin kullanmayacağı dili kullanarak ilimizde sorun çıkartmak. Ama başaramayacaklar. İzin vermeyeceğiz. Yalnız izin vermemek “çamur siyaseti” yapmalarına da sesimizi çıkartmamak anlamına gelmemelidir. Onlara hak ettikleri yanıtları, elbette vereceğim. Memleketimiz, birlik ve beraberliğimiz için barış için mücadeleye kararlılıkla devam edeceğim.”
“Geçtiğimiz Perşembe günü yaptığım açıklamada AKP’li Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milletvekili ve diğer bazı AKP’lilerin PKK’yı öven açıklamalarını paylaştım. Bana yanıt veren AKP’lilere tekrar sesleniyorum: Biraz dik durabiliyorsanız, insan içine utanmadan çıkmak istiyorsanız bunlara neden yanıt vermiyorsunuz? Tekrar söylüyorum. Bu açıklamaların çoğu birkaç yıl öncesinden. Tetikçi ve takiyyecilere sesleniyorum: Hadi çıkıp bunlara yanıt verin! Dün Barzani’ye terörist derken, bugün neden kol kola giriyorsunuz? Dün PKK’yı öve öve bitiremiyordunuz. Şimdi ne oldu? Hangi çıkarınız bozuldu. Terör örgütü PKK ile daha dün kucak kucağa olan siz değil miydiniz? Bugün ise sizin gibi düşünmeyen herkesi terörist ilân ediyorsunuz.”
“Hadi şu satırlara doğru düzgün yanıt verin:
“yaklaşık bir ay önce İmralı’da Sayın Öcalan’la bir araya geldik. Zaten ismimi söylemiştim. İsmim Hakan Fidan. Müsteşar yardımcısıyım ama sayın başbakanımızın özel temsilcisiyim. Sayın Öcalan’la iki saatten fazla bir görüşmemiz oldu odasında. Üç kişiyiz baya uzun ve verimli bir görüşme oldu. Kendisinin sağlık durumu oldukça iyi. Zihni fevkaladeden iyi çalışıyor. Artikülâsyonları oldukça sağlıklı.
…
Afet G. (MİT Müsteşar Yardımcısı): Biliyoruz metropolleri de doldurdunuz bu arada patlayıcılarla doldurdunuz.
SABRİ O. (PKK Temsilcisi): Yok canım.
Afet G.: Hepsini biliyoruz.
SABRİ O.: Onlar bir tarafa biz bu süreci ilerletelim önemli olan o.”
“Sayın Öcalan diyen, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın özel temsilcisine ilişkin sözünüz var mı? Bu satırlar Oslo görüşmelerinden. AKP Hükümetlerinin çözüm süreci diye PKK ile ortaklık kurduğu, el ele tutuştuğu günlerden. Biz “gelin Meclis’te, meşru muhataplarla çözelim bu işi derken”, bugünkü tetikçilerin bize “barışa karşısınız” dediği günlerden bu satırlar.”
“BÜTÜN DÜNYA AKP’NİN PKK İLE İLİŞKİSİNİ BİLİYOR”
“Şimdi malum faşist zihniyete sesleniyorum: Azıcık bu ülkeyi, insanlarımızı seviyorsanız, çıkın özür dileyin!” Habur’da teröristlerin ayağına Hâkim, Savcı gönderdiğiniz için bu milletten af dileyin! Bütün dünya, AKP’nin PKK ile ilişkisini biliyor. Peki, AKP Hükümetleri sadece PKK ile mi ilişkideydi? Hayır! Bunlar ülkemizi, dünyaya nasıl tanıttı? IŞİD dostu, ılımlı muhalif diye eli silahlı grupları besleyen kimdi? “
“Siz merak etmeyin. Hepimiz biliyoruz ki Hükümetleriniz çok saf (!). Tüm bunlar saflıklarından yaşandı. Bu ülkenin “milli ordusuna kumpas” kurduklarını itiraf etmediler mi? Kimle yaptılar? Cemaatle. Şimdi ne diyorlar, cemaat bizi kandırdı. Biliyorsunuz, Esad da kandırmıştı bunları. Yarın PKK’ya da derler “ne istediniz de vermedik”. Eh IŞİD de kandırdı bunları. Bu kadar saflık iyi değil. Devlet böyle ciddiyetsizce yönetilmez. Gerçeklerden kaçamazsınız! PKK ile ortaklıklarınızı, onları her gün öven sözlerinizi sürekli yüzünüze çarpacağım. Şehitlerimiz, gazilerimiz üzerinden ve siyaseten kanla beslenmenize izin vermeyeceğim. Sizin, bugün yetim kalan tüm çocuklarımızın yetim kalmasında, şehitlerimizin toprağa düşmesinde asıl sorumlu olduğunuzu her gün hatırlatacağım.”
“Biz çözümden, barıştan yanayız. Siviller de ölmesin, askerimiz, polisimiz de şehit düşmesin. Herkesin kardeşçe, özgür biçimde yaşamasından tarafız. Böyle olmaya da devam edeceğiz. Erdoğan ve Davutoğlu ne diyordu “Biz, çözüm için gerekirse baldıran zehiri içeriz.”. Buyurun o zaman, o zehir yerinde duruyor!”
Yorumlar
Kalan Karakter: