Ulusun kurtarıcısı, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, büyük devrimci; yaşamını Türk Ulusu ve onun bağımsızlığına adadın. Kurduğun Cumhuriyeti ve ilkelerini sonsuza kadar yaşatacağız. İlke ve devrimlerinin ışığında ya yolunda yürüyecek ya uğrunda öleceğiz. Mustafa Kemal Atatürk'ü, aramızdan ayrılışının 84. yılında, saygı, minnet ve şükranla anıyorum.
Lloyd George'un, "Yüzyıllar, nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğe bakın ki, o büyük dahi, çağımızda Türk Ulusu'na nasip oldu ve üstelik bizim karşımıza çıktı; Mustafa Kemal'in dehasına karşı, elimizden bundan fazlası gelemezdi" sözleriyle anlattığı Atatürk, dünyada saygı duyulan, tarihe mührünü basmış eşsiz bir önderdir.
Atatürk'ün en büyük zaferi, işgal altında teslim olmuş bir İmparatorluğun küllerinden yarattığı çağdaş Türkiye cumhuriyeti devletidir.
Büyük önder, Türk halkının karakterine en uygun yönetim biçimi başkanlıktır, hızlı karar almamızı sağlıyor diyerek tek adam olabilirdi. O ise Cumhuriyet dedi. Büyük önderin bizlere hedef olarak gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve onun üzerine çıkmak, ancak bizlere bıraktığı ilke ve devrimleri yaşatarak ve Atatürk’ün izinden yürüyerek mümkün olabilecektir. Cumhuriyet'in ilânı, Türk toplumu için tarihin en büyük dönüşümlerinden birini ifade eder. İşte bu nedenledir ki Cumhuriyeti güçlendirilmiş parlamenter sistem ile yeniden demokrasi ile taçlandırmak gibi bir görev önümüzde durmaktadır.
Atatürk'ün en büyük eserim dediği lâik, demokratik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün olarak sonsuza kadar koruma ve yaşatma sorumluluğumuzun bilinciyle büyük devrimciyi aramızdan ayrılışının 84. yılında, bir kez daha saygı, minnet ve şükranla anıyorum. “Eşsiz kahraman Atatürk, vatan sana minnettardır.”