Mhp’li TUNA yaptığı açıklamada; “Türkiye’nin Batı kıyılarında giderek bir trajediye dönüşen göçmen kaçakçılığının ve insan ticaretinin önlenmesi, ulusal ve uluslararası boyutlarının araştırılması, toplumsal hayata etkilerinin incelenmesi, can ve mal kayıplarının tespiti ile bu olgunun nedenlerinin ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98. İç tüzüğün 104 ve 105 maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını isitiyorum “dedi.
ORTA DOĞUDA YAŞANAN OLAYLAR ÜLKEMİZİ BİR GÖÇ VE MÜLTECİ AKIMINA ÇEVİRDİ
Araştırma Komisyonunun kurulmasının gerekçelerini de sıralayan MHP Çanakkale Milletvekili İbrahim Kürşat TUNA; “Yasa dışı göç, ülkelerin topraklarına girişe ilişkin belirledikleri yöntem ve kurallara uyulmadan sınırların yasa dışı yollarla geçilmesini ifade etmektedir. Ülkelere giriş ve çıkışlar için belirlenmiş olan sınır kapıları dışında, sınırın her hangi bir bölgesinden geçmek sıklıkla kullanılan bir yöntem halini almıştır. Özellikle; yasa dışı göç ortak paydalı insan kaçakçılığı ve insan ticareti gibi örgütlü suçlar sadece bir veya birkaç ülkenin sınırlarını değil, neredeyse tüm dünyayı faaliyet alanı içine alan bir olguya dönüşmüştür. Özellikle Orta doğu’da yaşanan savaşlar, terör olayları ve istikrarsızlıklar kitlesel göçlere neden olmakta ve bu durum konumu dolayısıyla ülkemizi yoğun bir göç ve mülteci akımı altında bırakmaktadır.
BÖLGE GÜVENLİĞİ VE SOSYAL HAYAT CİDDİ TEHLİKEDE
Bu çerçevede, Çanakkale Ayvacık İlçesi de kıyılarının Yunanistan’ın Midilli Adası’na çok yakın olması dolayısıyla yoğun bir biçimde göçmen kaçakçılığına ve insan ticaretine sahne olmaktadır. İnsan kaçakçılarının silahlı olmaları ve bölge halkı üzerinde korku ve panik oluşturmaları bölgede güvenliği ve sosyal hayatı ciddi ölçüde tehdit etmektedir. Yine, özellikle son dönemlerde yasadışı yollarla ülkemize giriş ve çıkış yapan çok sayıda teröristin de bu yolu kullanması durumu daha da vahim bir hale getirmiştir. Aynı zamanda bir turizm bölgesi olan Ayvacık-Assos Bölgesi’nin bu gibi yasadışı faaliyetlerle anılır olması ilimiz ve ülkemiz için de önemli bir prestij kaybıdır.
Çanakkale-Ayvacık, Balıkesir-Ayvalık, İzmir-Çeşme, Muğla-Bodrum gibi pek çok yerleşim yerimiz, ülkemizdeki göçmen kaçakçılığı ve insan ticaretini trafiğinin aslında son noktalarındandır. Bu ticaretin esas pazarı olarak nitelendirebileceğimiz bölgeler İstanbul-Aksaray, İzmir-Basmane semtleridir. Bu bölgelerden son noktalara varılana dek kullanılan ulaşım ağı üzerinde ne yazık ki, denetimlerde önemli zafiyetler yaşanmaktadır.
HÜKÜMET BÜTÜNCÜL BİR POLİTİKA İZLEMELİ
Yukarıda, Çanakkale ili Ayvacık ilçesi özelinde paylaştığımız bu bilgiler esas itibarıyla Türkiye’nin Yunan adalarına kolay geçiş imkânına sahip tüm Batı illerini de kapsayan önemli bir sorun haline dönüşmüştür. Bu sorun geçmiş yıllara bakıldığında giderek artmakta; bir insanlık dramına dönüşmektedir. Her geçen gün sayısız göçmenin hayatını kaybetmesiyle mesele önemli bir insani ve uluslararası sorun halini almıştır.
Hükümetin bu konuda aldığı önlemlerin yetersiz kaldığı açıktır. Hükümet bundan sonra alınacak önlemlere ilişkin de henüz bütüncül bir politika oluşturamamış ve Devletin kurumlarını koordineli bir şekilde çalıştıracak bir strateji belirleyememiştir.
Bir an önce, ülkemize yönelik toplu göçlerin kaynağında çözülmesi, ilave mülteci akınının durdurulması ve yarattığı insani dramların önüne geçilmesi için BM ve AGİT başta olmak üzere, uluslararası kuruluşlar nezdindeki girişimlerde bulunularak ülkemizin yaşadığı sorunlara destek aranmalı; ülkemizde ise etkili bir sınır güvenliği ile gerekli hukuki, idari ve güvenlik tedbirleri hayata geçirilmelidir.
DAHA FAZLA CAN KAYBI YAŞANMADAN TÜM BOYUTLARIYLA ARAŞTIRILMALI
Bu çerçevede, göçmen kaçakçılığının izlediği seyir bu konunun daha kapsamlı ve çok boyutlu bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ele alınmasını mecburi hale getirmektedir. Konuyla ilgili tüm kamu kurumlarının ile sivil toplum kuruşlarının temsilcilerini ve üniversitelerden uzman akademisyenleri davet ederek konuyu etraflıca tartışmak; gerektiğinde sahada incelemeler yapmak ve sorunu tüm boyutlarıyla ortaya koyarak anlamak ve bu konuda alınacak tedbirleri belirlemek; Hükümete politika tavsiyesinde bulunmak; ihtiyaç halinde TBMM nezdinde kanun teklifinde bulunmak, hem aziz milletimize karşı anayasal bir görevimizdir hem de insani ve vicdani sorumluluğumuzdur.
Her gün şahit olduğumuz can kayıplarının ve diğer nice elim olayın daha fazla yaşanmaması için, bunların sebeplerinin derinlemesine araştırılması, gerekli önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederim” dedi
Yorumlar
Kalan Karakter: