Çevrelenmişse acılarla üstünde ağır bir duvar, Seni sevdiğini söyleyen o ruh batıkları Çevrende pervane olmuşsa ....
Kimseye boğun eğme.
Tüm varlığın hapsolmuşsa ve içinden çıkamıyorsan tüm bu olanların...
Yarım ada misali, her dalganın yüzüne çarpması gibi...
Dimdik kaldır kafanı Unutma! Sevmekte sevilmekte mecazi....
Yaşam sadece kutsayan birinin sevgisiyle kuşaltılmış ...
Biz sadece bu sevgi yumağının içinde gömülü, ruhunu sevgiye bile açamayan zavallılarız....
işte bu zavallılar ömrünü kendilerini birilerine sevdirmekle geçiriyor...
İşin garip tarafı kendilerini bile sevmiyorlar...
Onlar; Birilerine benzemek adına tüm inançlarını ,benliklerinin içine gömüp;ortalığa sadece çamurlaşmış toprağı bırakıyorlar....
Kendi benliklerinin bile yerini bulamadiğı zihinlerinde, kendilerine bir yer edinmeye çalışıyorlar...
İşte bu zavallılar; kendilerine güçlüyüm sıfatını giydirip; sadece zavallılıklarının üstünü örtüyorlar...
Güç neye ve kime karşı?
Kendikleri hapsettikleri o kirli kuyular, ayaklarını bataklığa batırırcasına Battıkça daha dibe daha dibe dahada dibe batıyorlar.
Kaçtıkları korkularının hapishanelerinde kendilerini bilmeden yaşlanıyorlar.
İşte o zavallılar yüzlerinde beliren o çizgilerin..anlamını bile bilmiyorlar...
Edindikleri tecrübe dedikleri şey ise inan bana yalandan öteye geçemiyor.
Kendini anla ,dinle kulak ver o ana rahminden çıkmış saf haline..
İşte o saflık gösterecektir sana gercekligini...