Dut yemiş bülbül derler ya susan insana.
Sustum ve her şeyle empati kuruyorum.
Duvarla, ağaçla, toprakla.
Hayvanla,çocuk la kadınla.
Bir ayakkabı olsaydım ne çok canım yanardı.
Yada üstümde bir kalemin saçma sapan kelimeler ile gezinen bir kağıt.
Almış eline bıçağı yalancı sevdalı,koca gövdeme bir kalp çizilmiş bir ağacım.
En çok ta çocuk ve hayvanlarla empati kuruyorum.
Elinde kırbaç kıçına vurulan bir at.
Mahalle arasında,yemek kokusu duymuş bir kedi veya bir köpek.
Yada sokakta yaşayan bir insan.
Düşünsenize vicdanınıza sığınmışlar.
Bir ölüm olsaydım,dünyanın nüfusunu yarıya indirirdim.
Bir kırlangıç sın, binlerce çamur tuğla dan bir ev yapmışsın.
Onu yapana kadar,binlerce uçmuşun.
Hiç zararı dokunmayan binanın bir köşesinde,sırf boyayı kirletti diye bir bastonla evini iki yavrunu,ne hissedersiniz.
Biliyor musunuz bazen insanlardan, bende insanım,nefret ediyorum.
Hani lut kavminden kurtulan oldu da yaradan bu güne sakladı diye düşünmeden edemiyorum.
Depremler,felaketler az bile az.Yeminle.
Bazen sadece bekliyorum ve düşünüyorum.
Kulağıma okunan ezanın kundakta verilmiş salanın kıldıracağım namazın imamını.
Iyi bilmesin beni kimse.