Çanakkale 7 Haziran seçimleri sonrası yeni bir yönetim tarzı ile tanıştı. Bu yönetim tarzı bugünlerde Çanakkale’de çok konuşulmaya, çok tartışılmaya, çok eleştirilmeye başlandı. Bu yönetim biçiminde bir milletvekili danışmanı baş aktör. Bu danışman icraatları ile neredeyse Çanakkale’nin tüm dinamiklerinin üzerinde kararlar alıyor, inisiyatif kullanıyor. Bu kararlar için iktidarın siyasi yönetimlerini, bürokraside en yetkili isimlerini, seçilmiş üniversite yönetimlerini hatta ve hatta diğer milletvekilinin dahi üzerinde erk olabiliyor…
Çanakkale’de kimlerin işe alınacağını, kimlerin işten çıkarılacağını, kimin tayin edileceğini, kimin göreve getirileceğini belirleyebiliyor. Kurumların satın almalarını, kimlerin resmi daireler ile iş yapabileceğini, hatta üniversiteye girmemesi gereken gazetecileri bile belirleyebiliyor. “Üniversiteyi Rektör mü yönetiyor? Danışman mı yönetiyor ?” Bugünlerin en popüler sorusu oldu. Bu yönetim tarzı en önde iktidar partisinin tepkisine neden oluyor. Partililer siyasi karar mekanizması olan il yönetim kurullarının dahi hiçe sayılmasına tepki gösteriyor.
Ülkede paralel yapı ile mücadele konusunda başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere, iktidarın büyük mücadele verdiği süreçte, “Paralel yapıya yardım ve yataklı yaptığı” iddiaları olan kişiler ile ilişkisi dikkat çeken danışman kendisine partiden bu yönde yapılan eleştirilere önem vermiyor… Bürokratlar ayağına gidiyor, yönetimler ona sormadan hiçbir karar alamıyor. Bu durum siyasi otoritenin ve bürokrasinin en üst makamlarında oturan bürokratların tepkisine neden oluyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: