Memur-sen İl Temsilcisi Sarıgül:

Memur-Sen Bursa İl Temsilci Vekili Mustafa Sarıgül, “Post modern darbenin asıl hedefi dindarlar olmuş, asıl tahribat dini kurumlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Milyonlarca insanı etkileyen bu antidemokratik hareketi gerçekleştirenler yargı önünde ibretlik bir cezaya çarptırılmalıdır” dedi.
28 Şubat post modern darbesinin yıl dönümünde açıklama yapan Memur-Sen İl Temsilci Vekili Mustafa Sarıgül, “28 Şubat darbesi, sebep olduğu maddi ve manevi tahribat bakımından milletimizi onlarca yıl geriye götüren bir etki ortaya koymuştur. 28 Şubat karalığında gerçekleştirilen yolsuzluklar usulsüzlükler hortumlarla milletin bütün maddi varlığı tarumar edilerek ekonomik yönden tahribat yapılmıştır. Ancak asıl tahribat değerler üzerinde gerçekleştirilmiş, milletimizin bin yıllık medeniyet değerlerinden koparılması ve nesillerin köklerinden habersiz yetiştirilmesi için düşmanca tutum takınılmıştır. Hak, hukuk ve adalet gibi kavramların ayaklar altına alındığı uygulamalara imza atılmıştır. Post modern darbenin asıl hedefi dindarlar olmuş, asıl tahribat dini kurumlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. İmam hatip liseleri ve Kur’an kurslarının kapatılması anlamına gelen kat sayı adaletsizliği ve 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamaya sokulmuş, kamuda çalışan baş örtülü öğretmenlerin görevine son verilmiş, mütedeyyin kamu personeli, soruşturmalar, sürgünler ve göreve son vermelerle zulme uğratılmıştır" diye konuştu.
Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat sürecinin 10 yıl bile sürmediğini söyleyen Sarıgül, "Çünkü küfür devam etse de zulüm devam etmez buyrulmuştur. Zulüm döneminin uygulamaları da, Eğitim-Bir-Sen’in güçlü kadrolarının öncülüğüyle iktidar tarafından peyderpey ortadan kaldırılmış, mağdurların haklarının iadesine dair kimi düzenlemeler de yine Eğitim-Bir-Sen’in takibi ve yönlendirmesiyle yapılmıştır. 28 Şubatçılar bugün yargı önündedir. Milyonlarca insanı etkileyen bir antidemokratik hareketi gerçekleştirenler yargı önünde ibretlik bir cezaya çarptırılmalıdır. 28 Şubat sürecinde yaşanan ihlallerin, hak kayıplarının telafisi için atılan adımlar yeterli değildir. Göreve iade noktasında takdir edilesi bir başarı sağlanmıştır. Ancak memuriyetlerine son verilen mağdurların memuriyetten ayrı kaldıkları dönemlerin tamamı için mahrum kaldıkları özlük ve mali hakları iade edilmemiştir. Türkiye tarihinin en karanlık döneminde yaşanan mağduriyetlerin bütün izleri silinmelidir” dedi.