Merhabalar öncelikle değerli okuyucularım;
Bugün binbir ruh hali çeşidi içinden özgür ruhtan bahsedeceğim.
Kendinizi ruhunuzu nasıl tanımlarsınız? Siz nesiniz? Hayattaki amacınız ney?
Bütün bir hayatin sadece ev,araba ve para biriktirmekten ibaret olmadığını hatta bunlara gerek bile olmadığını düşünüyormusunuz? Tıpkı benim gibi...
O zaman gelin sizde bendensiniz şöyle bir ruhumuza doğru gezintiye çıkalım biliyorsunuz gezmek bizim işimiz.
Evet biz ne yazık ki yada iyi ki mi demeliyim bilemedim ama biz böyleyiz ve kaçımız böyle olmaktan mutluyuz.
Şu içimizdeki en yüce duygu belki aşktan bile öte bi duygu özgürlük ve bağımsızlık duygusu biyere ait olmama kimileri için hatta çoğunluk için bir sosyal sorun toplumsal sorun gibi gözükse de aslında biz özgür ruhlar için en büyük meziyetimiz diyebilirim.
Biz ki risk almayı seven ama sorumluluk almayı sevmeyen insanlarız bu ruha sahip olduğunu düşünen arkadaşım şöyle bir dönüp geçmişine bak kendinin ve mutluluğun için aldığın her kararında aslında ne riskleri göze alıp ne sorumluluklardan kaçtığını fark edeceksin çünkü bizler milletin en büyük korkularını kaybetmekten en çok korktuğu şeyleri yeri geldiğinde elimizle itmiş kişileriz (para, iş, mevkii vs)bu işte risktir.
Peki bu riskin neden göze aldık çünkü bunların bize yükleyeceği sorumluluklardan kaçmak ve içimizdeki çocuğa bir zarar vermemek için ve hatta öldürmemek için
Aç kalırız,susuz kalırız bunları bir şeylerle ikame edebiliriz ama özgür ruhumuzun yerine hiçbirşeyi koyamayız ve koyamıyoruz da zaman zaman belkide çoğu zaman etrafımızdan çok eleştiriler de aldık kimi zaman onları haklı da bulduk ama yinede bu deli yüreğe söz geçmiyor biyerde yine kendi bildiğimizi yaptık her defasında.
Şu hayatta bir çok kişi hep hayatını garanti altına alma kendini kurtarma derdinde ve koşuşturmaca içinde yaşarken neleri gözden kaçırdığının aslında bi ömürü hiç yaşamadığının farkında değiller aslında hayat ne geçmiş ne gelecek hayat sadece şu an ve şu anın kıymeti çok önemli bunu nasıl geçirdiğimiz çok önemli işte bunu farkedebilmiş çok az insanlardan biriyiz
Benim için biyere bağlı olmak yani belli saatler içinde biyerde bulunman gerekiyo zorunda olmak birnevi köleliktir belki orda hicbirsey yapmayacaksindir yada yapacaklarının pekte bi önemi yoktur ama senin prosedüren orda bulunmak zorunda olman seni geriyor ve özgür ruhun,bedenin içinde sıkışmaya başlıyor ve aslında hiç olmayan sabrın son raddelerine geldiğinde ipi inceldiği yerden artık ne olacaksa olsun diyerek çarpıp kapıyı çıkıyorsun ve evet artık özgürsün sokaklar senin ve tutanın nereye gidiyorsun diyenin yok ruhunla başbaşasin hayatta tek ihtiyacın olan yine kendinle bambaşka rotalara keşfedilmemiş yerlere yolunu aliyorsun işte bizi tamamlayan şey tamda bu bizi biz yapan o biryerden çıktığında, vazgectiginde ,reddettiginde içine gelen rahatlık hicbirseyle ölçülemez bunu sadece biz anlayabiliriz ve bu hissi nerdeyse hiçbirseye değişmeyiz değişemeyiz .
Yine hayatımızın geri kalanında da kimseyi dinlemeyeceğiz yine başımıza buyruk olacağız ama şunu unutmayın ki sadece mutlu olacağız ve bunu sadece kendimiz için yapacağız.....